Sayfanın başına ulaştınız.
Derin Dondurucu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Derin Dondurucu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Derin dondurucu seçiminde incelemeniz gereken kriterleri değerlendirerek kendinize en uygun alternatifi belirlemelisiniz. Peki, dondurucu seçerken nelere dikkat edilmeli?

Derin Dondurucu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Derin Dondurucu Çeşitleri: Besin yerleşimine göre dikey, yatay; soğutma sistemine göre statik, no frost seçeneklerinden ihtiyacınıza cevap verecek ürünü seçmelisiniz.
  2. Boyut ve Kapasite: Dondurucuyu yerleştireceğiniz alanın ölçüleriyle uyumlu, depolama ihtiyacınızı karşılayacak kapasitede ürünleri değerlendirmelisiniz.
  3. Enerji Sınıfı ve Ses Seviyesi: Enerji verimliliği yüksek ürünlerle enerji tasarrufu yapabilir ve düşük ses seviyesine sahip ürünleri konforlu bir şekilde kullanabilirsiniz.
  4. Ek Teknolojiler: Besinlerin ömrünün daha uzun olmasına yardımcı olacak veya pratik bir kullanım sağlayacak ürünleri seçebilirsiniz.

Derin Dondurucunuz Hangi Özelliklere Sahip Olmalı?

Mevsiminde olmayan sebze ve meyveleri bile mevsimindeymiş gibi taze ve besin değerleri korunmuş bir şekilde tüketme isteği, derin donduruculara olan ihtiyacı artırmakta. Genellikle buzdolabının dondurucu bölümündeki dondurma kapasitesi dolduğunda tercih edilen derin dondurucuların son zamanlarda bu kadar fazla talep görmesinin elbette farklı sebepleri de mevcut.

Sağlıklı beslenme amacıyla organik besinlerin tercih edilmesi, yoğun çalışma temposu ve arta kalan zamanı sosyalleşmek için ayırmak istemeden dolayı alışverişlerin toplu bir şekilde yapılması gibi sebepler, derin dondurucuların tercih edilmesinin nedenlerinden sadece bazıları.

Besinlerin içeriğinde bulunan suyu buz haline getirip kimyasal ve biyokimyasal reaksiyonları, mikroorganizma faaliyetlerini büyük oranda yavaşlatan derin dondurucular bu sayede baklagilden ete, balıktan hamur işine kadar pek çok besinin ilk günkü tazeliklerini korumasını sağlar.

Söz konusu uzun süre kullanacağınız bir beyaz eşya almak olduğunda, ihtiyacınıza en uygun modeli bulabilmek adına ince eleyip sık dokumanız çok önemlidir. Bu doğrultuda, derin dondurucu seçiminde incelemeniz gereken kriterleri değerlendirerek kullanım alışkanlıklarınıza, alanınıza en uygun alternatifi belirlemelisiniz. Peki, derin dondurucu seçerken nelere dikkat edilmeli?

Sizin İçin En Uygun Derin Dondurucu Çeşidi Hangisi?

Derin dondurucu satın alma aşamasında ilk olarak derin dondurucu tiplerini incelemeli ve bu doğrultuda karar vermelisiniz. Ürünü yerleştireceğiniz alan, kullanım alışkanlıklarınız ve ihtiyaçlarınız bu kriteri doğru bir şekilde değerlendirmek için size yardımcı olacaktır.

Derin dondurucu çeşitleri; besin yerleşimine ve soğutma sistemine göre olmak üzere ikiye ayrılır. Şimdi, bu derin dondurucu türleri hangi özelliklere sahip, avantajları ve dezavantajları nelerdir, inceleyelim.

Besin Yerleşimine Göre Derin Dondurucular

Satın alacağınız derin dondurucuyu evinizde konumlandıracağınız alanı düşünmüşsünüzdür. Peki, bu alan yatay mı, yoksa dikey mi? Besin yerleşimine göre derin dondurucu seçerken bu soru oldukça önemli olsa da bunun yanı sıra kullanım alışkanlıklarınızı da göz önünde bulundurmalısınız.

  • Yatay Derin Dondurucu:Sandık tipi derin dondurucu” olarak da bilinen ve yatay bir tasarımı olan bu derin dondurucu türünün kapısı üstte bulunur ve yukarı doğru açılır. Depolanan besinler ise dondurucunun içinde yer alan sepetlere yerleştirilir. Bu depolama şeklinin bazen besinlere ulaşmayı zorlaştırması dezavantaj olarak kabul edilebilir. Fakat sandık türü derin dondurucular, tasarımları sayesinde duvarlarında dolap ya da raf olanlar ve bu nedenle alçak bir dondurucu almak durumunda olanlar için kullanışlı bir çözümdür.
  • Dikey Derin Dondurucu:Çekmeceli derin dondurucu” ya da “raflı dondurucu” olarak da isimlendirilen bu türün tasarımı buzdolabını andırır. Raflı ve çekmeceli yapısı sayesinde farklı besin kategorilerini ayrı şekilde depolamak mümkündür. Yani etleri ve meyveleri ayrı çekmecelere koyarak koku sinme sorununu çözüme kavuşturabilirsiniz. Çekmeceli derin dondurucuların en büyük artılarından biri de dikey tasarımı sayesinde yerden tasarruf etmeye imkân vermesidir.

Soğutma Sistemine Göre Derin Dondurucular

No frost ve statik olmak üzere ikiye ayrılan soğutma sistemine göre derin dondurucu modellerinin sahip olduğu özellikleri inceleyerek “No frost mu, statik derin dondurucu mu almalıyım?” sorusuna yanıt bulabilirsiniz.

  • No Frost Derin Dondurucu: Karlanma yapmayan ve bu sayede kar eritme gibi bir işlemi hayatınızdan çıkaran no frost dondurucu modelleri, konforlu bir kullanım sağlama açısından oldukça başarılıdır.
  • Statik Derin Dondurucu: Cihazın içerisindeki nemin kar haline gelmesiyle dondurma işlemini gerçekleştiren statik dondurucu modellerinin artısı, benzer depolama kapasitesine sahip no frost alternatiflere göre daha uygun fiyatlı olmasıdır. Fakat bunun yanı sıra statik dondurucu çeşitlerinin içindeki buzların düzenli olarak temizlenmesi zorunluluğu, kullanımı zahmetli hale getirebilecek etkenlerden biri olarak görülebilir.
 

Derin Dondurucu Boyut ve Kapasite Seçimi Nasıl Yapılmalı?

Boyut; en, boy, genişlik ölçüleri doğrultusunda hesaplanır ve bir derin dondurucunun boyutunun büyüklüğü, litre cinsinden belirtilen kapasiteyi doğrudan etkiler. Özetle alacağınız derin dondurucu ne kadar büyük olursa depolama alanınız da o kadar fazla olacaktır.

Yatay ve dikey derin dondurucu modellerinin sunduğu kapasite seçenekleri birbirine yakındır; fakat bazı sandık tipi dondurucular, daha yüksek kapasiteye sahip olabilir.

Boyut ve kapasite doğrultusunda karar verirken dikkat etmeniz gereken başlıca unsur, ürünü konumlandıracağınız yer olsa da buna ek olarak ihtiyacınıza ve kullanım alışkanlıklarınıza uygun alternatifleri değerlendirmeyi de kesinlikle es geçmemelisiniz.

 

Enerji Tasarrufu ve Düşük Ses Seviyesi İçin Neler İncelenmeli?

Derin dondurucunuz çalışırken tükettiği enerji miktarını etkileyen ana faktör enerji sınıfıdır. Enerji tasarrufu yapabilmek için seçtiğiniz enerji sınıfı oldukça önemlidir.

7 gün 24 saat çalışacak olan derin dondurucunun ses seviyesinin düşük olması da konforlu bir kullanım için olmazsa olmazdır.

Şimdi, derin dondurucu almaya karar verenlerin kesinlikle incelemesi gereken bu iki unsura daha yakından bakalım.

 

Yüksek Verimlilik, Düşük Enerji Tüketimi: Enerji Sınıfları

Verimliliği yüksek enerji sınıfları hem daha az elektrik harcamanızı sağlayarak tasarruf etmenize hem de doğayı korumanıza yardımcı olur. Peki, hangi enerji sınıfı ne anlama gelir? Az enerji tüketmek için hangi enerji sınıfını tercih etmelisiniz?

 

Enerji sınıfları; A, B, C, D, E, F, G harfleriyle belirtilir. En verimli, en az enerji tüketen enerji sınıfı A’dır ve harflerde ilerledikçe enerji verimliliği düşer, yani enerji tüketimi artar. Satın almak istediğiniz cihazın hangi enerji sınıfında yer aldığını öğrenmek için enerji etiketini inceleyebilirsiniz.

 

Rahat Bir Kullanım Mümkün: Düşük Ses Seviyesi

Sürekli çalışacak olan derin dondurucunuzun çalışma sırasında çıkardığı sesin sizi rahatsız etmemesi çok önemlidir. Bu sebeple alacağınız ürünün düşük ses seviyesine sahip olup olmadığını kesinlikle incelemelisiniz.

 

“dBA” yani desibel ile ifade edilen ses seviyesinde değer arttıkça dondurucunun çalışırken oluşturduğu ses de artar. Beko dikey derin dondurucularda ses seviyesi 36 dBA ila 39 dBA arasındayken yatay derin dondurucularda ses seviyesi 39 dBA ya da 40 dBA’dır.

 

Kolay Kullanım ve Uzun Ömürlü Depolama Sağlayan Teknolojiler

Derin dondurucu alacağım, hangisi iyi?” sorusunun yanıtının en net cevabının ihtiyacınıza en uygun ürün olduğunu söyleyebiliriz. Dondurucu seçimi yaparken aktardığımız kriterleri göz önünde bulundurmalı, ama bunun yanı sıra ürünün sahip olduğu ek teknolojileri de kesinlikle es geçmemelisiniz. Şimdi, Beko derin dondurucuların sahip olduğu ve hayatınızı kolaylaştıracak özelliklere göz atalım.

 

Multimode: Depolama Alanını İhtiyaç Doğrultusunda Kullanmak Mümkün

Bazı zamanlarda buzdolabının soğutucu alanı ihtiyacınızı karşılamayabilir, ek bir alana ihtiyaç duyabilirsiniz. Bazen de dondurucunuzun bazı raflarına ihtiyaç duymazsınız. İşte, bu gibi durumlarda Multimode teknolojisinden yararlanabilirsiniz.

Multimode özelliğine sahip olan Beko derin dondurucu modellerinin 8 bölmeli depolama alanı bulunur. Alttaki 4 bölme dondurucu olarak kullanılabilirken üstteki 4 bölme ise ihtiyaç doğrultusunda dondurucu, soğutucu ya da kapalı modda kullanılabilir. Bu sayede ihtiyacınız olan depolama alanına kolaylıkla ulaşabilir, hatta ürünü kapalı modda kullandığınızda enerji tasarrufu da yapabilirsiniz.

 

Joker Özelliği: İster Dondurucu İster Soğutucu

Beko derin dondurucularının bazı modellerinde bulunan Joker özelliği sayesinde cihazınızı dilerseniz soğutucu, dilerseniz de dondurucu olarak kullanabilirsiniz. Bu özellik, ihtiyacınız olan depolama alanına sahip olabilmeniz konusunda size yardımcı olur.

 

Hızlı Dondurma Özelliği: Besin Değerini Daha Uzun Süre Korumanın Anahtarı

Hızlı dondurma özelliği, derin dondurucuda sakladığınız gıdaların besin değerlerinin ve tazeliklerini daha uzun süre korunmasını sağlar. Böylece siz de sağlıklı ve lezzetten ödün vermeyecek şekilde beslenebilirsiniz.

 

Kapı Yönü Değiştirme Özelliği: Alana Uygun Kullanım

Derin dondurucunun, yerleştireceğiniz alana uygun boyutlara sahip olması elbette önemlidir; fakat kapı yönünün dolap, raf gibi bir mobilyaya doğru açılması pratik kullanımın önünde engel olabilir. Beko dondurucularda bulunan kapı yönü değiştirme özelliği yardımıyla ise kapının alana uygun yöne açılması sağlanabilir.

 

Kolay Kapı Açma Mekanizması: Dondurucu Kapısını Kolaylıkla Açmanın Sırrı

Dondurucunun içi ve dışı arasında yüksek sıcaklık farkı vardır. Bu durum yüksek basınca sebep olarak cihazın kapısının zor açılmasına neden olabilir. Fakat Beko derin dondurucularda bulunan kolay kapı açma mekanizması sayesinde bu gibi bir sorunla karşılaşmaz ve derin dondurucu kapısını kolaylıkla açabilirsiniz.

Beko derin dondurucu modellerini incelemek ve size en yakın Beko mağazalarını keşfetmek için tıklayın.

 

Derin Dondurucu Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Derin dondurucu seçiminde incelenmesi gereken kriterler doğrultusunda seçim yaptınız ve yeni beyaz eşyanıza sahip oldunuz. Peki, derin dondurucu kullanmanın püf noktalarına ne kadar hakimsiniz? Gıdaları doğru bir şekilde saklayabilmek, enerji tasarrufu yapabilmek adına bu detaylar da oldukça mühimdir.

 

Derin Dondurucu Kullanımında Enerji Tasarrufu İçin Öneriler

Temizlendiği zaman dışında fişi hep prize takılı olan derin dondurucunun kullanımında bazı noktalara dikkat ederek enerji tasarrufu yapmanız mümkün. Gelin, yüksek verimlilikli enerji sınıfı seçimi dışındaki kalan bu önemli detayları inceleyelim.

  • Cihazı güneş ışığına direkt maruz kalmayacak ve ocak, fırın, radyatör gibi ısı yayan kaynaklardan uzak bir yere yerleştirmelisiniz. Bu, dondurucunun iç soğukluğunu korumak için daha az efor sarf etmesine yardımcı olacaktır.
  • Sıcak yiyecekleri dondurucuya koymak, cihazın içindeki havanın ısınmasına ve bu nedenle kompresörün daha fazla enerji harcamasına neden olur. Ayrıca sıcak yiyecekler, donmuş ürünlerin çözülüp bozulmasına da sebep olabilir. Bu yüzden besinleri oda sıcaklığına geldiğinde dondurucuya yerleştirmelisiniz.
  • Soğuk nesneler hem ortamı hem de birbirlerini soğuk tutabilirler. Bu durum, dondurucu içindeki havanın soğuk olmasına ve cihazın daha az enerji harcamasına yardımcı olabilir. Bu sebeple derin dondurucunun içi dolu olmalıdır. Eğer dondurucu içerisinde yeterli besin yoksa alanı soğuk tutmak için buz torbalarından yardım alabilirsiniz.
  • Dondurucunun kapısını açmak, cihazın içindeki havanın ısınmasına sebep olur. Enerji tasarrufu yapabilmek için ihtiyaç olmayan durumlarda derin dondurucu kapağını açmamalı ve kapı lastikleri deforme olursa acilen onarımının gerçekleştirilmesini sağlamalısınız.
  • Dondurucunun arkasında yer alan soğuk hava deliklerini kapatmak, hava akışını olumsuz etkiler. Bu noktaları kapatmadığınıza emin olmalısınız.
 

Derin Dondurucuda Besinleri Doğru Bir Şekilde Depolamak İçin Öneriler

Dondurmak istediğiniz yiyeceklerle içeceklerin uzun süre zarar görmeden saklanabilmesi ve gıda israfının önüne geçilebilmesi için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunur:

  • Gıdaları, hava geçirmeyen dayanıklı ambalajlar içerisinde saklamalısınız.
  • İçecekleri ve gıdaları depolamak için buzdolabı ya da buz poşetlerini ve plastik kapları kullanabilirsiniz. Ayrıca depoladığınız besinlern ambalajlarının üzerine, gıdayı derin dondurucuya koyduğunuz tarihi de yazmalısınız. Bu arada cam saklama kapları ve asitli kutu içecekler kesinlikle derin dondurucuya koyulmamalıdır.
  • Besinleri en az -18°C’de dondurmalı, buzu çözülmüş gıdaları en kısa sürede tüketmeli ve zararlı bakterilerin üremesini göz önünde bulundurarak kesinlikle yeniden dondurmamalısınız.
  • Et, bakliyat, sebze, meyve gibi farklı gıda türlerini derin dondurucu içerisinde farklı bölümlere koyarak düzen sağlayabilirsiniz. Ayrıca gıdaların donmalarını hızlandırmak için paketlerin birbirine temas etmemeleri gerekir.
  • Derin dondurucuda saklanacak besinleri porsiyonlara ayırıp ambalajlamak, gıda israfının önüne geçebilir. Donma süresini hızlandırmak için sebze ve meyveleri 1 kg, etleri en fazla 1,5 kg olacak şekilde paketleyebilirsiniz. Ayrıca sıvılarda donma nedeniyle %6 genleşme olacağını da unutulmamalı ve paketleri ağzına kadar doldurmamalısınız.
  • Baharatların tadı, donma işlemi sırasında değişikliğe uğrayabilir. Bu nedenle baharatlar, donmuş yiyecekleri pişirdikten sonra eklenmelidir.
  • Donmuş yiyeceklerin ambalajlarında şişme ve nem gibi durumlar, gıdaların bozulduğu anlamına gelebilir. Tüketmeden önce besinleri kontrol etmeniz faydalı olacaktır.
  • Limon gibi asidik meyveler, domates ve salatalık gibi hassas sebzeler, karpuz ve yeşillikler gibi su oranı yüksek besinler, pişmiş veya pişmemiş yumurta, pişmiş makarna, krem peynir ve ekşi krema dondurulup çözüldükten sonra tat kaybına uğrayabileceklerinden bu gibi besinleri dondurmamalısınız.
 

Donmuş Besinleri Çözdürme Yöntemleri

Doğru saklama koşullarını yaratmak kadar dondurulmuş besinleri doğru bir şekilde çözdürmek de sağlık ve besin değerlerinin korunması açısından önemlidir.

Dondurmuş olduğunuz besinleri buzdolabının soğutucu bölümünde, elektrikli ya da mikrodalga fırınlarda veya oda sıcaklığında çözdürebilirsiniz. Besinleri oda sıcaklığında çözdürecekseniz, gıdaları buzları çözüldükten sonra uzun süre açıkta bırakmamaya ve kısa sürede pişirmeye özen göstermelisiniz.